Sezaryen Doğum da Dünyada İlk Sıradayız

Ana SayfaANNE ve ÇOCUK

Sezaryen Doğum da Dünyada İlk Sıradayız

my-portfolio

Sezaryen doğumlarda dünya genelinde önemli artışlar görülürken, Türkiye’nin, dünyada en çok sezaryen ameliyatının yapıldığı ülke olduğu belirlendi.

Grip Neden Olur, Nasıl Bulaşır ve Belirtileri Nelerdir?
Vejetaryen Diyet Nedir? Nasıl Yapılır? Kimler İçin Uygundur?
Vegan Diyeti Nedir? Vegan Diyeti Beslenmesi Nasıl Olmalı?

Sezaryen doğum da dünya genelinde önemli artışlar görülürken, Türkiye’nin, dünyada en çok sezaryen ameliyatının yapıldığı ülke olduğu belirlendi.

Sezaryen Doğum Nedir?

Doğumun doğal olmadığı durumlarda karın ve rahmin kesilerek bebeğin alındığı cerrahi işleme Sezaryen denir. Çok nadir durumlarda bu yöntemle rahimdeki ölü fetusun da alındığı olur. İlk modern sezaryen 1881 yılında Alman jinekolog Ferdinand Adolf Kehrer tarafından gerçekleştirilmiştir.

Sezaryen genellikle vajinal doğumun bebeğin veya annenin sağlığını riske atacağı durumlarda gerçekleştirilir. Son yıllarda sezaryen doğum Çin’de %46 gibi bir rekor seviyeye yükseldi. Diğer Asya, Avrupa ve Latin Amerika ülkelerinde ise bu oran %25 gibi bir seviyededir. ABD’de sezaryen doğum oranı %31.8 olarak tespit edildi. Avrupa ülkelerinde ise bu oran çok büyük farklılıklar göstermektedir. İtalya’da sezaryen doğum oranı %40 iken, bu oran Nordik ülkelerinde yalnızca %14’tür.

Dünya Sağlık Örgütü’nün kabul ettiği makul sezaryen oranları yüzde 10 ile 15 arasında değişirken Türkiye’de ise bebeklerin yüzde 50’den fazlasının sezaryen ile dünyaya geldiği tespit edildi. İkinci sırayı İtalya, üçüncülüğü İspanya alırken, bu ülkeleri İngiltere ve Fransa’nın takip ettiği görüldü. Sezaryende dünyada en az uygulama yapılan ülkeler arasında İsrail başı çekiyor. İsraili Finlandiya, İsviçre ve Norveç izliyor.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de geçen yıl Suriyeli sığınmacıların yaptığı doğumlar hariç 1 milyon 248 bin 41 bebek dünyaya geldiği belirlendi. Bu doğumların 676 bin 152’sinin sezaryen ile yapıldığı görüldü. Bu veriler ışığında ülkemizde tüm doğumlarda sezaryen oranı yüzde 50’leri geçti. Sezaryende ilk sırada Tunceli son sırada Van yer aldı.

Ne Zaman Sezaryen Doğum Seçilmelidir?

Sezaryen Doğum anne adayının isteğine bağlı olarak yapılabildiği gibi bir takım tıbbi zorluklar ile karşılaşıldığı durumlarda da tercih edilebilmektedir. Özellikle normal doğum anne ve bebek için tehlikeli bir risk taşıyor ise sezaryen tercih edilmektedir. Bu tehlike ve tıbbi risk unsurları anne ve bebeğe bağlı olabildiği gibi, bazı durumlarda gebeliğe bağlı gelişen özel durumlardan da kaynaklanabilmektedir.

Sezaryen ameliyatları gebeliğin durumuna ve seyrine bağlı olarak değişiklik gösterebildiği gibi doğum öncesindeki haftalarda da yapılabilmektedir. Bu nedenle sezaryen ameliyatlarındaki asıl amaç anne ve bebek için tüm risk unsurlarının en aza indirilmesi ve doğru zamanda doğum işleminin gerçekleştirilmesidir. Tüm bu bağlamda bebeğin rahim kanalına ters gelişi, plasentanın rahim ağzını kapatması (plasenta previa), plasentanın erken ayrılması ve iri bebek ayrıca ikiz, üçüz ya da daha fazla olan çoğul gebelik durumlarında normal doğumla gerçekleşmeyen doğum için sezaryen ameliyatları tercih edilmektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi sezaryen ameliyatlarının seçilmesinin en önemli koşulu normal doğumda gelişebilecek komplikasyon riskleridir. Bu nedenle bu komplikasyonların yaratabileceği tıbbi durumlarda sezaryen alternatif olarak tercih edilmektedir.

Günümüzde özellikle son dönemlerde doğum için sezaryen ameliyatlarının daha yaygın tercih edildiği görülmektedir. Bu tercihlerde herhangi bir tıbbi zorunluluk bulunmamaktadır. Yalnızca anne ve baba adaylarının tercihleri doğrultusunda 38. hafta sonrasında doktor ve anne – baba adayının kararlaştırdığı bir günde doğum gerçekleştirilmektedir. Burada sezaryen doğumun seçilmesinin nedeni anne adayının normal doğumdan korkmasıdır. Normal doğumun uzun sürecek bir eylem olması, annenin bebeğini herhangi bir riske sokmak istememesi ve bu normal doğumun etkilerinden (rahim ve mesane sarkması) kaçınması gibi bir takım nedenler isteğe bağlı sezaryen ameliyatının seçilmesine yol açmaktadır.

Sezaryen Doğum Nasıl Yapılır?

Sezaryen Doğum ameliyatları anne adayının karın alt bölgesi yani bikini bölgesine atılan yatay kesi ile gerçekleştirilmektedir. Bu kesi aracılığı ile bebek rahim içerisinden çıkarılmaktadır. Genellikle sezaryen ameliyatlarında epidural olarak adlandırılan anestezi tekniği kullanılmaktadır. Bu teknikte vücudun alt bölümlerindeki sinirler geçici olarak uyuşturulmaktadır. Bu işlemin asıl amacı annenin doğuma şahit olmasını sağlamaktır. Ancak bazı ameliyatlarda genel anestezi uygulanmakta ve anne tamamen uyutulmaktadır. Epidural anestezi yöntemi kullanılan ameliyatlarda anne bebeğin doğumu esnasındaki hiçbir anı kaçırmamaktadır. Hatta doğum işleminin gerçekleşmesi ile birlikte anne bebeğini görebilmektedir.

Genel anestezi eşliğinde yapılan ameliyatlarda annenin anestezinin etkisinden çıkması ortalama 1 ila 2 saati bulmaktadır. Bunun sonucunda da bebeğini daha geç görmekte ve daha geç emzirmektedir. Bu durum hem anne hem de bebek için olumsuz etkilere neden olmaktadır. Ancak bazı zorunluluk hallerinde doğum esnasında genel anestezi uygulandığını da ifade etmek gerekir.

Sezaryen ameliyatları ortalama olarak 20 ila 40 dakika sürmektedir. Bu operasyonların süresi annenin hazırlığı, anestezi işlemleri gibi unsurlara bağlı olarak değişkenlik gösterebilmektedir. Her cerrahi operasyonda olduğu gibi Sezaryen Doğum ameliyatlarının da riskleri bulunmaktadır. Bu riskler genellikle anestezinin etkilerinden kaynaklanan risklerdir. Bazı hastalarda anesteziye bağlı olarak gelişen komplikasyonlar da görülebilmektedir.

Ameliyat esnasında çok nadir durumlarda yapışıklık ya da herhangi bir nedenden ötürü karın içi organlarda özellikle mesane, barsak ve idrar yollarında yaralanmalar oluşabilmektedir. Hatta bu yaralanmalar sonrasında aşırı kanamalar ortaya çıkabilmektedir. Bu kanamalar ya da başka bir nedenden dolayı ameliyat sonrasında rahmin tamamen alındığı tablolarda mevcuttur.

Ameliyat sonrasında iyileşme süreci normal doğuma göre farklıdır. Özellikle hastanede yatış süresi normal doğumdan daha uzundur ve bu süre ortalama 1 ila 3 gündür. Hastaneden çıkış sonrasında 1 – 2 hafta içerisinde günlük yaşama dönmekle birlikte aktif hareketli hale gelinmektedir. Operasyon sonrasında ortalama 6 hafta sonrasında hekim kontrolü sonrasında herhangi bir sorun ya da problem yok ise cinsel ilişkiye izin verilmektedir.

Sezaryen Doğum Türkiye Sıralaması

Sağlık Bakanlığı’nın bir önceki yıl hazırlamış olduğu rapora göre sezaryende sınır yüzde 37 olarak belirlenirken, 81 ilin sadece 28’inin bu sınırın altında kaldığı görüldü. 53 ilde ise bu sınırın üzerine çıkılırken Tunceli, yüzde 72 ile en çok sezaryenin yapıldığı il olarak dikkat çekti. Sezaryen oranının İstanbul’da yüzde 41, Ankara’da yüzde 44, İzmir’de ise yüzde 49 olduğu belirlendi. Tunceli’den sonra en yüksek sezaryen oranı yüzde 60 ile Karabük, yüzde 55 ile Kütahya, yüzde 54 ile Zonguldak ve yüzde 53 ile Uşak ve Muğla oldu. Van yüzde 23 ile en az sezaryen yapılan il olmuştur.

    • Sivas yüzde 24,
    • Şırnak, Şanlıurfa, Aksaray yüzde 25,
    • Kilis, Muş, Siirt ise yüzde 26 oranıyla sezaryenle doğumun en az yapıldığı iller olarak tespit edildi.

 

 

YORUMLAR

WORDPRESS: 0